Ali ve Baston
Yıllar önce ergenlik çağıma henüz ulaşamadığım zamanlardı.Ben deyim on siz deyin on iki yaşlarındaydım.Akraba ziyareti amaçlı küçük bir tatil yapıyordum İstanbul’da.Bir de fotoğraf makinesi vardı elimde,fotoğraf çekip duruyordum.Bir keresinde kuzenin yüzme kursu vardı.Ben de ‘Biraz hava alırım değişiklik olur.’diye düşünerek takılmıştım halamla yavrusunun peşine. Tam da o gün cehennem sıcağı vardı İstanbul’da.Metro,dolmuş falan bir şeylere bindik.Sonunda orta boy bir parka benzeyen bir alanda yürümeye ara verdik.Sıcaktan g.tümden terler akıyordu.Zaten sıcaklık dolayısıyla mantıklı insanların klimalı ortamlarda bulundukları bir zamandı.Halam,yaşımdan daha büyük görünmemin de gazıyla yavrusunu bana emanet edip yakınlarda bir büfe bulup su almak için aramızdan ayrıldı.O esnada kuzenimle izbe bir bankta oturmuş tam karşımızda duran Atatürk heykelini izliyorduk.Oldukça görkemli bir heykeldi.Atatürk elinde iki metre uzunluğunda bir baston tutuyor ve uzaklarda bir yerlere bakıyordu.Atatürk’ün bir iki fotoğrafını çektikten sonra kuzenime döndüm: ‘Kalk lan geç heykelin önüne de seni de çekeyim.’
Yıllar önce ergenlik çağıma henüz ulaşamadığım zamanlardı.Ben deyim on siz deyin on iki yaşlarındaydım.Akraba ziyareti amaçlı küçük bir tatil yapıyordum İstanbul’da.Bir de fotoğraf makinesi vardı elimde,fotoğraf çekip duruyordum.Bir keresinde kuzenin yüzme kursu vardı.Ben de ‘Biraz hava alırım değişiklik olur.’diye düşünerek takılmıştım halamla yavrusunun peşine. Tam da o gün cehennem sıcağı vardı İstanbul’da.Metro,dolmuş falan bir şeylere bindik.Sonunda orta boy bir parka benzeyen bir alanda yürümeye ara verdik.Sıcaktan g.tümden terler akıyordu.Zaten sıcaklık dolayısıyla mantıklı insanların klimalı ortamlarda bulundukları bir zamandı.Halam,yaşımdan daha büyük görünmemin de gazıyla yavrusunu bana emanet edip yakınlarda bir büfe bulup su almak için aramızdan ayrıldı.O esnada kuzenimle izbe bir bankta oturmuş tam karşımızda duran Atatürk heykelini izliyorduk.Oldukça görkemli bir heykeldi.Atatürk elinde iki metre uzunluğunda bir baston tutuyor ve uzaklarda bir yerlere bakıyordu.Atatürk’ün bir iki fotoğrafını çektikten sonra kuzenime döndüm: ‘Kalk lan geç heykelin önüne de seni de çekeyim.’
Kuzenimi heykelle birlikte bir iki kez çektikten sonra aklıma çok mantıklı bir fikir geldi.En azından o an için çok mantıklı gelen bu fikir kuzeni yukarıya çıkartıp Atatürk’le kuzenimin daha samimi pozlarını çekmekti.Makineyi boynuma asıp kuzene bir el attım.Biraz uğraştıktan sonra çocuğunda içindeki Tarzan’ın da yardımıyla başardım.Kısacık boyunun,birkaç saniye içinde,iki buçuk metre uzadığını düşünen kuzen etrafa gülücükler saçmaya başladı.Ben ise profesyonel bir fotoğrafçı edasıyla mankenime direktifler veriyor,birbiri ardına fotoğraflarımı çekiyordum.‘Koluna at.At oğlum AT kafasına kolunu at.Doğal ol.HEH.Yanağından öp.Aferin.Şimdi elini öp.HEH.Bastonu tut.He tut Ali.Şimdi iki elinle kavra.Aferin oğlum şimdi bastona asıl.Asıl oğlum asıl,kaldır bacaklarını.’
Tam iyi bir poz yakaladığımı düşündüğüm sırada önce arkadan bir çığlık sesiyle sarsıldım.Halam elinde 5 litre suyla koşuyordu ağaçların arasından.İlk düşüncem şu oldu ‘Niye 5 litre?’ ardından ‘Niye bağırıyor bu kadın?’ diye düşündüm.Tekrar Ali’ye döndüğümde ömrüm boyunca unutamayacağım o özel anı makineyle olmasa bile gözlerimle yakalamayı başardım.Ali tam da genç Tarzan’dan beklenecek bir tavırla ‘Annneeeeea’ diye haykırdı iki eliyle sımsıkı kavradığı bastonla beraber heykelden koptuğu o saniyede.Geriye doğru sarsılan bedeni heykelden iki metre uzağa ve kafasının arkasına,tam beyninin üstüne düştü.Halam su varilini savurup çığlıklar atarak koşarken ben şoka girmiştim.Bir yandan kahkahalarla gülüyor bir yandan da ‘Gülüyoruz gülmesine de lan çocuk öldüyse ne bok yicez?’ diye düşünüyorum.Yaptığınız bir hareketin iğrenç olduğunu düşünmenize karşın yine de kendinizi durduramadığınız oldu mu?Bunun gibi bir şeydi orda yaşadığım.
Yıllar sonra bu anımı tekrar düşündüğüm şu anlarda en çok güldüğüm ne Ali’yi oraya çıkaran düşünce tarzım ne Ali’nin düşüşü ne sonrasında koyverdiğim kahkaham.Ali’nin yaşadığını fark ettikten sonra hastaneye gitmeden önce bastonu yerine koyma çabalarımız aklıma geldikçe kendimi durduramıyor gülme krizine giriyorum.
Yorum Kuralları:
1- Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına özen gösteriniz.
2- Yazım ve dilbilgisi konusundaki hassasiyetinizi yorumlarınızda da gösteriniz.
3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya özen gösteriniz.
4- Yukarıdaki kurallardan herhangi birine uymamanız durumunda, site sahibi yorumunuzu yayınlama ya da yayınlamama hakkına sahiptir.